"Deve güreşlerinin Kırkpınar'ı" olarak nitelendirilen 36. Selçuk Efes Deve Güreşi Festivali'nde, Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinden gelen develer Pamucak Güreş Sahası'nda güreşti. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ile aralarında yabancı akademisyenlerin de bulunduğu çok sayıda kişi güreşleri izledi
Selçuk Belediyesinin katkılarıyla Selçuk Efes Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Derneği tarafından düzenlenen festivalde 136 deve mücadele etti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ, festivalin açılışında yaptığı konuşmasında, deve güreşlerinin bölgenin uzun yıllardır süren geleneği olduğunu belirtti.
Selçuk Belediye Başkanı Dahi Zeynel Bakıcı da devecilik kültürünü UNESCO'nun somut olmayan dünya mirasları arasına alınması için gayret ettiklerini, bu amaçla düzenledikleri Selçuk Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Sempozyuma çok sayıda yabancı akademisyenin de katıldığını ifade etti.
Güreşleri izlemek için sahayı çevreleyen yamaçları günün erken saatlerinden itibaren dolduran vatandaşlar, güreşleri izlerken piknik yapmanın keyfini de yaşadı. Festival alanına deve sucuğu, yöresel tarım ve el ürünlerinin satıldığı tezgahlar kuruldu. Satışa sunulan ürünler yoğun ilgi gördü. Cazgır Halil Coşkun manileriyle izleyenleri coştururken davul ve zurna ile çalınan şarkı ve türküler de eğlenceyi perçinledi.
Geleneksel olarak duayla başlayan festivalde, güreş öncesi sahipleri tarafından alanda dolaştırılarak müsabakaya hazırlanan develer, yapılan eşleşmeler sonrası birbirleriyle mücadele etti.
"Urgancılar", develerin kıyasıya mücadele ederken birbirlerine zarar vermesini önlemeye çalıştı. Develerden birinin üstünlüğünü kabul ettirerek rakibini sahadan kaçmaya zorladığı anlarda deve güreşi tutkunları büyük heyecan yaşadı. Develere verilen "Kara Elmas", "Alparslan 1071", "Eşkıya", "Çılgın Akın", "Kara Şövalye", "Tsunami Zabullu", "One Minute", "Meteor", "Fetih 1453" isimleri dikkati çekti.
Bu yıl ikincisi düzenlenen Selçuk Devecilik Kültürü ve Deve Güreşleri Sempozyumuna katılan Kırgızistan, Kazakistan, Hollanda, Cezayir, Sudan, Avusturya ve Bangladeş'ten yaklaşık 25 akademisyen de güreşleri izledi. Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Dr. Elmira Tölökova, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sempozyumun son gününün bu etkinlik için ayrıldığını, ülkesinde deve olmasına rağmen güreş yapılmadığını anlattı.
İlk kez deve güreşi izlediğini kaydeden Tölökova, "Bu güreş çok ilginçmiş. Kendi kuralları varmış. Biz de bu kuralları öğrenip ülkemizde bu güreşlerin olmasını istiyoruz. İlgi de çok fazla. Bu kadar katılım şaşırttı." diye konuştu. Tölökova'nın eşi Sagın Ömüraliev de deve güreşleri geleneğini yaşattığı için Selçuk Belediyesi’ne ve Türkiye Cumhuriyeti’ne teşekkür etti.
Kazakistan El Farabi Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gaukhar Konuspayeva ise daha önce hiç güreşen develeri izlemediğini, etkinliğin çok keyifli olduğunu belirtti. Konuspayeva, "Hayvanların nasıl savaştığını görmek güzel bir deneyim, farklı bir fırsat. Pek çok ülkede deve kültürü var. Devecilik kültürüne ilişkin bir bilgim var ama Türkiye'de çok eski ve köklü bir devecilik kültürü var. Bu da kültürü daha derin ve zengin yapıyor." ifadelerini kullandı.