Fransa ve Özbekistan, coğrafi mesafeye, ekonominin ve genel olarak hayatın farklı olmasına rağmen; bazı benzerliklere sahiptir. Her iki ülke de bölgedeki konumlarını güçlendirmek ve dış politikada aktif olmak istiyor.

Bu yüzden de Macron ve Mirziyoyev'in, Elysee Sarayı'ndaki müzakerelerde güvenlik ve terörizmle mücadele sorunları da dâhil olmak üzere bölgesel ve uluslararası gündemdeki siyasi meseleleri ele alması tesadüfi değidi. Macron, terörizmle mücadeleyi tamamen bir Fransız diplomatik önceliğine dönüştürdü. Terörizm üzerindeki zafer, Afganistan'daki çatışmayı çözme işlevini üstlenen Özbekistan'a bağlı gözüküyor. Ayrıca Fransa Özbekistan'a Batı dünyasında siyasi ve ekonomik ortaklık oluşturmak için bir rehber olabilir.

MGIMO Analitik Merkezi Müdürü, Siyaset Bilimi Doktoru Andrei Kazantsev, Fransa’yı Alman-Fransız tandeminin kurulduğu ve Orta Asya'ya 1990'ların başından beri belirli bir ilgisi olan, Avrupa Birliği’nde belirleyici bir rol oynayan, Avrupa’nın en güçlü ülkelerinden biri olarak tanımladı. Fransızların şimdi Özbekistan'ı yeniden keşfettiklerini itiraf ettiklerini, Fransız işadamlarının hızla büyüyen Özbekistan ekonomisine ilgisinin arttığını ve tüm bunların hem Özbekistan’daki hem de Orta Asya'daki olumlu değişimlerden kaynaklandığını belirtti.

Kazantsev, Taşkent’in Fransa’ya olan ilgisinin belli olduğunu; bunun Mirziyoyev'in Özbekistan'ı dünyaya açmak istemesi gerçeğinde yattığını, belirtti. Uzmanlar Özbekistan’ın ekonomik büyümeyi hızlandırmak için yatırımlara ihtiyaç duyduğundan pragmatist davrandığını söyledi. Bu amaçla, ülke uluslararası imajını geliştirerek belirli bir politik liberalleşme gerçekleştiriyor ve bütün bunlar da yatırımları çekmek için fırsatlar yaratıyor. Bu sebepten Avrupalı yatırımcılar bu konuda belli bir rol oynayabilir.

 https://ru.sputniknews-uz.com/columnists/20181010/9661420/Kosmicheskaya-izyuminka-chem-primechatelen-pervyy-vizit-Mirzieva-v-Evropu.html